Bir ihtimal daha var

Afrin’in etkisinin yüzde 2’yi geçmediği, onun da hızla eridiğine dair anketler hatırlıyorum. Kandil ise kendi konsolide tabanını daha da konsolide etmekten başka işe yaramayacak, muhalefete oy vermeye hazırlanan seçmen Kandil operasyonu var diye cayıp Erdoğan’a dönmeyecektir. Ancak Yunanistan’la bir çatışma durumu, oy kaymalarına neden olabilir ki, bunu göze alabileceklerini de sanmıyorum. Dolayısıyla, AKP açısından en uygun senaryo, “tekrar seçim” değil, çatışmaları süreklileştirerek seçimleri (veya ikinci turu) yapmamak olabilir.

Özetle, şöyle düşünüyorum:

(1) PKK bahanesiyle girişilecek herhangi bir operasyon, kayıplar çok büyük olmadığı müddetçe, oy kaymalarına neden olmaz; ancak büyük kayıpların yol açacağı kaymanın da yönü tahmin edilemez.

(2) Bir devletlerarası savaş hali, ve sadece bu, AKP’ye doğru büyük oy kaymalarına sebep olur. Geçen yıl Irak ve Suriye, bu planın olası hedefleri arasındaydı; bugün ise sadece Yunanistan var. Yunanistan’la savaş ise, arzular ve tercih ne olursa olsun, olası görünmüyor.

(3) Üçüncü alternatif, seçimleri yapmamak üzerine kurulabilir, ve bu, seçmen tercihlerinin yakın zamanda değişme imkânı bulunmadığına göre, AKP ve duce açısından daha rasyonel olabilir. “Topyekün savaş psikolojisi” (Kandil; Yunanistan’la ritmik artan bir gerilim) kullanılabilir.

(4) Bu formül seçim kazandırmaz ama belirsiz bir ertelemeyi seçmen nezdinde meşru kılabilir. Kayıtsız şartsız ordunun yanında olacağını beyan eden Akşener’in buna karşı çıkmayacağı belli; CHP’nin başındaki budala neoözalistler de hep olduğu gibi bu tezgâha keyifle düşerler.

(5) İnce’nin davranışları, neoözalist budalalıkla arasındaki sınır yüzünden, çok öngörülebilir değil; ama böyle bir planda onun da sesi rahatlıkla kesilebilir. Böylece seçimlerin, duce kendini ne zaman müsait hissederse o zaman yapılmasının yolu açılır.

(7 Haziran 2018)